Ortopedide ‘’şekil bozukluğu’’ kavramı çok genel bir kavramdır ve kas iskelet sistemini oluşturan tüm yapılarda ortaya çıkabilir. Kas iskelet sistemini etkileyen birçok hastalıkta alt ve üst ekstremitede şekil bozuklukları ile karşılaşabiliriz. Bunlar arasında doğumsal kemik anomalileri; travmanın neden olduğu bozukluklar; çeşitli metabolik hastalıklar ve genetik temelli iskelet displazileri en yaygın görülenleridir. Bunun yanı sıra, çocuk gelişimi sırasında ortaya çıkan ve fizyolojik büyümenin normal varyasyonları olarak kabul edilen, fakat aileler tarafından telaş ve korku ile polikliniklere başvuru nedeni olarak görülen şekil bozuklukları da bulunmaktadır. Genel olarak alt ekstremite şekil bozuklukları daha yaygın görülmeleri ve kişinin günlük fonksiyonlarını daha çok etkilemeleri nedeniyle, özellikle pediatrik ortopedi pratiğinde daha çok yer kaplamaktadırlar.
Pediatrik çağda görülen şekil bozukluklarının, tedavi edilmesi gereken bir durum mu, yoksa normal gelişimin bir parçası mı olduğunun ayırt edilmesi önemlidir. Bu kararın verilmesi çocuğu gereksiz tetkik ve tedavilerden koruduğu gibi ailenin yaşayacağı gereksiz telaş ve korkuyu ortadan kaldırır. Çocuğun kas iskelet sistemi gelişiminin ayrıntılarına hakim olunması ve dikkatli bir muayene bu ayrımı yapmada yeterlidir.
Cerrahi bir yöntem ile tedavi edilmesi gereken bir sorunun ortaya konması sonrası uygulanabilecek farklı teknikler bulunmaktadır. Bu tekniklerin bir kısmı çocukluk çağına özel iken, büyük bir bölümü erişkin hastalarda görülen şekil bozukluklarına da uygulanabilmektedir.

