Gelişimsel Kalça Displazisi (GKD), doğumdan itibaren kalça ekleminin düzgün gelişmemesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Erken dönemde fark edilen kalça çıkığı, uzman ortopedi hekimleri tarafından planlanan tedaviyle başarılı şekilde düzeltilebilir. Ankara’daki ortopedi klinikleri, hem tanı hem de tedavi açısından modern tıbbi donanıma ve deneyimli kadrolara sahiptir.
GKD’de kalça eklemini oluşturan yuvanın (asetabulum) ve bunun içini dolduran femur başının uyumlu ilişkisi bozulur. Buna bağlı olarak kalça ekleminde gelişim bozuklukları ortaya çıkar. İki yapı arasındaki bozulan uyumun şiddetine bağlı olarak, kalça ekleminde hafif eklem gelişim geriliğinden tamamen çıkık ekleme uzanan bir yelpazede bozukluklar görülebilir.
Kız çocuklarında, ailesinde kalça çıkığı hikayesi olan bebeklerde, makat gelişli doğumlar sonrasında daha sık görülmektedir. Farklı ortopedik sorunlarla (doğuştan çarpık ayak (PEV), metatarsus adduktus, skolyoz, tortikollis vb. ) birlikte görülebildiği için bu tür sorunları olan bebeklerde daha dikkatli değerlendirme yapılmalıdır.
GKD erken tanının çok önemli olduğu bir ortopedik sorundur. Erken tanı alan hastalarda tedavi daha kolaydır ve tedavi sonuçları daha yüz güldürücüdür.
Bu bakımdan Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen GKD tarama programına tüm ailelerin uyum göstermesi çok önemlidir.
Ultrason ile taramanın hayatın ilk 2 ayında tamamlanması, özellikle GKD açısından risk faktörü barındıran bebeklerde çok önemlidir.
Erken tanı almayan ve tedavi edilmeyen hastalarda;
• Aksama
• Hareket kısıtlılığı
• Kalça ağrısı
• Kalça kireçlenmesi
görülme olasılığı yüksektir.
Tanıda en sık kullanılan yöntemler ultrason ve direk grafilerdir. Hayatın ilk 6 ayında kalçanın ultrason ile değerlendirilmesi GKD tanısı koymada ve tedavinin planlanmasında oldukça yol göstericidir. Altı aydan sonra direk grafiler yeterlidir.
GKD tedavisinde izlenecek yolu belirleyen temel kriterlerden bir tanesi çocuğun tanı aldığı yaştır. Pavlik bandajı/abdüksiyon ortezi gibi gövde alçısı uygulanmasını gerektirmeyen tedaviler genellikle 6 aydan küçük çocuklarda başarılı sonuçlar verir iken, daha büyük çocuklarda kalça eklemini kapalı ya da açık yöntemlerle yerine yerleştirme ve gövde alçısı uygulaması gerekebilir. Kapalı ya da açık yöntemle eklemin yerine oturtulması ve alçı uygulanması ameliyathane şartlarında ve genel anestezi altında yapılan işlemlerdir.
Arnold Pavlik (1902-1962) isimli bir ortopedi doktoru tarafından geliştirilen bu bandaj özlellikle 6 aydan küçük bebeklerdeki GKD tedavisinde etkilidir. Yapılan çalışmalarda 3 aydan küçük bebeklerde etkinliğinin daha da yüksek olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle GKD tanısının hayatın ilk 3 ayında konması ve tedavinin başlanması başarı şansını arttırmaktadır.
Pavlik bandajının hastaya, bu konu hakkında eğitim almış bir ortopedi doktoru tarafından uygulanması ve hasta ailesinin doktorun uyarılarına uymaları çok önemlidir. Uygulanan bandajın etkinliğini belirleyecek en temel özellikler bandajın doktor tarafından doğru uygulanması ve hasta ailesinin doktor önerilerine harfiyen uymasıdır. Yanlış uygulanan bandaj ya da ailenin önerilere uymaması, tedavi başarısızlığına neden olabileceği gibi çocuğun kalçasına da zarar verebilir.
Pavlik bandajı tedavisinin ne kadar süre devam edeceği aileler tarafından en sık sorulan sorulardan birisidir. Bu sorunun net bir cevabı yoktur. Bu süre bebekteki kalça sorununun şiddetine ve kalçanın normale dönme hızına bağlı olarak her hastada farklı seyretmektedir. Hastanın, Pavlik bandajı uygulayan doktor tarafından düzenli takip edilmesi ve bebeğin kalçasının ultrason ile değerlendirilerek tedavi süresine karar verilmesi gerekmektedir. Bu süre 3 hafta ile 3 ay arasında değişebilmektedir.
Altı aylıktan büyük bebeklerde kalça ekleminin yerine yerleştirilmesi anestezi altında kapalı ya da açık yöntemlerle yapılmaktadır. Açık yöntemler genelde bir yaş sonrası gündeme gelse de kapalı işlem ile yerine yerleştirilemeyen her kalça ekleminde yaştan bağımsız olarak açık cerrahiler gerekebilir.
Kalça ekleminin kapalı olarak yerine yerleşip yerleşmediğine bebek anestezi altında iken ameliyathanede karar verilir. Bunun için uygulanan farklı radyolojik değerlendirme yöntemleri bulunmaktadır ve bu kararı vermek işlemi uygulayan doktorun sorumluluğundadır. Kapalı işlemin başarısız olduğuna karar verilir ise açık cerrahi işlemler uygulanması gerekecektir. Kalça eklemini açık yöntemler ile yerine koymak için kalçanın önünden ya da kasık bölgesinden cilt kesisi uygulayarak kalça eklemine ulaşmak gerekmektedir.
Kapalı ya da açık yöntemler uygulanarak yerine yerleştirilen kalça ekleminin işlem sonrası yerinden oynamaması için bebeğe gövde alçısı uygulanması gerekmektedir. Bu alçı çocuğun meme hizasından her iki ayak bileğine kadar uzanır ve anestezi altında uygulanır. Alçı süresi genellikle 3 aydır.
16-18 aydan büyük çocuklarda uygulanan tedaviler geç dönem tedaviler olarak adlandırılablir. Bu dönemde yapılan tedavilerde, ortaya çıkan kemik yapı bozukluklarının da düzeltilmesi önerilmektedir. Bu cerrahiler arasında leğen kemiğindeki yuvanın (asetabulum) gelişme geriliğinin düzeltilmesi için uygulanan pelvik osteotomiler; uyluk kemiğindeki şekil bozukluğunun düzeltilmesi için uygulanan uyluk kemik ameliyatları (femoral osteotomiler/ femoral kısaltma) bulunur. Bu cerrahilerin bir kısmına ameliyat öncesi karar vermek mümkün iken bir kısmına cerrahi sırasında karar vermek gerekmektedir ve bu karar cerrahiyi uygulayan hekimin sorumluluğundadır.
Doğumsal kalça çıkığı veya gelişimsel kalça displazisi (GKD), kalça eklemini oluşturan kemiklerin uygun şekilde gelişmemesi sonucu oluşan bir bozukluktur. Bu durum, tedavi edilmediğinde kalıcı sakatlıklara yol açabilir.
Bacaklar arasında uzunluk farkı, bacakları yana açarken zorlanma ve kalçadan gelen klik sesi başlıca belirtilerdir. Kız bebeklerde, aile öyküsü olanlarda ve makat doğumlarda risk daha yüksektir.
Ankara’daki uzman ortopedi hekimleri, kalça çıkığı tanısını ultrason ve direkt röntgen yöntemleriyle koyar. Özellikle ilk 6 ayda yapılan kalça ultrasonu tanı açısından çok değerlidir.
Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı kalça ultrasonu tarama programı, GKD’nin erken tanısı için kritik öneme sahiptir. Hayatın ilk 2 ayında yapılan bu tarama, tedavi başarısını artırır.
Ankara’da 6 aydan küçük bebeklerde uygulanan Pavlik bandajı tedavisi, kalçanın doğal gelişimini destekleyen başarılı bir yöntemdir. Bu tedavi, uzman ortopedi doktoru gözetiminde uygulanmalıdır.
Altı aydan büyük bebeklerde kalça yerine oturtulamadığında kapalı ya da açık cerrahi yöntemlere başvurulur. Bu işlemler ameliyathane ortamında ve anestezi altında gerçekleştirilir.
16-18 aydan büyük çocuklarda, kemik yapısındaki bozukluklara yönelik osteotomi gibi ileri cerrahi işlemler uygulanır. Bu işlemler kalçanın hem yapısal hem işlevsel olarak düzeltilmesini hedefler.
Ankara’daki çocuk ortopedi kliniklerinde, kalça çıkığı konusunda deneyimli uzman doktorlar tarafından tanı ve tedavi hizmeti sunulmaktadır. Uzman ekipler sayesinde hem erken tanı hem de başarılı tedavi mümkündür.